Koroner arter ( kalp damarı) hastalığı
Kalbin beslenmesini sağlayan damarlara koroner damarlar denir. Aort damarından çıkan ilk yan dallardır. Genellikle sağ ve sol koroner arter olarak ikiye ayrılır. Sol koroner arterde aorttan genellikle son ana koroner arter olarak çıkar ve daha sonra ikiye ayrılır. Sol ana koroner arter de iki önemli dala ayrılır.
Koroner arter hastalığı, koroner arterlerin genellikle ateroskleroz (damar sertliği) nedeniyle daralması veya tıkanmasıdır. Koroner damarlarda yeterli kan akışı olmadığı zaman kalp, oksijene ve gerektiği gibi çalışmak için ihtiyaç duyduğu yaşamsal besinleri yeterli düzeyde karşılayamaz. Daralmaya bağlı olarak kan akımının belirli seviyenin altına düştüğü durumlarda ve/veya kalbin enerji ihtiyacının arttığı durumlarda göğüs ağrısı ve/veya kalp krizi (kalp kasının hasar görmesi) meydana gelebilir. Bu sürecin yavaş ilerlediği durumlarda eforla veya istirahatte olan göğüs ağrısı, sırt ağrısı, kol ağrısı, üstkarın (epigatrik) bölgede ağrı, nefes darlığı, çabuk yorulma gibi ön belirtiler olabilir. Ancak sürecin hızlı ilerlediği kişilerde herhangi bir ön belirti yapmadan direk kalp krizi ile ortaya çıkabilir.
Koroner arter hastalığı için risk faktörlerini nelerdir?
Başlıca risk faktörleri;
– Sigara kullanımı,
– Yüksek tansiyon
– Yüksek kolesterol düzeyleri
– Diyabet ( şeker ) hastalığı
– Fiziksel aktivite azlığı
– Fazla kilolu olmak
– Alkol tüketimi
– Stres
– ileri yaş,
– Ailede 55 yaşından önce koroner arter hastalığı öyküsünün olmasıdır.
Koroner arter hastalığından korunma yolları nelerdir?
İlk olarak düzeltilebilir risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak yaşamsal değişiklikler gerçekleştirilmelidir. Sigara içilmemesi ve sigara içilen yerlerden uzak durulması son derece çok önemlidir. Kan kolesterol düzeyleri diyet, fiziksel egzersiz ve gerektiğinde ilaç tedavisiyle normal düzeylere çekilmelidir. Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Her gün yapılan düzenli yürüyüşlerin koroner arter hastalığından korunmada önemli rolü vardır. Fazla kilo varise verilmelidir. Tansiyon değerleri kontrol altına alınmalıdır. Diyabet varsa kan şekeri kontrolüsağlanmalıdır. Stresli yaşantıdan uzak durulmaya çalışılmalıdır.
Koroner arter hastalığı tanısı?
Koroner arter hastalığını düşündürecek göğüs ağrısı, nefes darlığı, sırt ağrısı, kol ağrısı/uyuşması, çabuk yorulma gibi şikaytleriniz varsa veya kalp damar hastalığı görülme riskiniz yüksek ise mutlaka kısa bir zaman içerisinde kardiyoloji uzmanına muayene olmanız gerekmektedir. Öncelikli olarak detaylı bir anamnez ve fizik muayene yapılmalıdır. Sonrasında Elektrokardiyografi (EKG), Ekokardiyografi (EKO) ve gerektiğinde Efor testi ile değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu testler yeterli düzeyde fikir vermez ise miyokart perfüzyon sintigrafisi veya koroner anjio tomografi ile de ek değerlendirme yapılabilir. Değerlendirme sonucunda da kalp damar tıkanıklığı saptanan hastalar Koronar anjiografiye yönlendirilmelidir. Her işlemin yararı yanında riski de olduğu için hastalara uygun ve en az riskli olabilecek işlem sırası izlenerek tetkik edilmektedir.
Koroner arter hastalığı tedavisi ve takibi?
1- Medikal (ilaç) tedavi
2- Balon + Stent uygulama
3- Koroner arter by-pass ameliyatı
Koroner arter hastalığı saptanan hastalar engel durumları yoksa mutlaka ilaç tedavisi almalıdır. Kan sulandırıcı (aspirin, klopidogrel, tikaglerol, prasugrel vs) , kolesterol düşürücü (statinler ve/veya fibratlar), tansiyon düzenleyici ( ACEİ, ARB, KKB vs) ve nabız düzenleyici (beta bloker, KKB vs) gibi ilaçlar ve gerektiğinde ek başka ilaçları kullanması gerekmektedir. Tedavi genelde uzun sürelidir ve doktor kontrolünde takibi ve düzenlemesi yapılmadır.
İlaç tedavisinin yanında tınakılığın durmuna göre balon ve stent işlemi yapılabilir. Stente uygun olmayan durumda tıkanıklığı bulunan hastalara ise by-pass tedavisi uygulanmaktadır.
Koroner arter hastalığı tamamen düzeltilebilen bir hastalık olmadığı için ve yaşla birlikte damar sertliğinde artış devam ettiği için takip/tedavi ömür boyudur. Bu nedenle kalp ile ilgili herhangi bir şikayet olsun ya da olmasın mutlaka belirli aralıklarla kardiyoloji uzmanına düzenli bir şekilde takip olmanız gerekmektedir.